Türkçe dil derslerinin verilmesi, Program’ın üçüncü safhasında, Kasım 2006'da, başlamıştır. Ana dili Yunanca olan öğretmenlere yönelik bu dersler, onlara Türkçe öğrenme imkânı sunmaktadır. Bu derslere paralel olarak "Türkçe ile tanışma" seminerleri de düzenlenmektedir. Bu seminerler, öğretmenlerin, ana dili Türkçe ve Yunancası yetersiz olan öğrencileriyle yaşadıkları iletişim zorluklarının giderilmesine yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Yunanca ile Türkçe arasındaki temel farkların incelendiği bu seminerlerin dayandığı varsayım, öğretmenlerin bu farkları anladıkları takdirde, Azınlık öğrencilerinin Yunanca öğrenirken karşılaştıkları zorlukları da daha iyi anlayabilecekleri ve öğretme yöntemlerini de ona göre ayarlayabilecekleridir.
Büyük bir ilgiyle karşılanan bu derslere talep çok yoğun olmuştur. 2011-12 ders yılında Türkçe derslerini 537 öğretmen takip etmiştir.
Ders ve seminerleri takip eden öğretmenlerin yorum ve değerlendirmeleri, bu girişimin sadece dil öğrenmekle sınırlı kalmadığını göstermektedir. "Biz"den farklı olan bir insan topluluğunun kültürel özünü ifade eden bir lisanla aktif bir bağ kurmak, o lisanın kendine mahsus özellikleriyle her gün temasta olmak, dilsel açıdan hasbelkader farklı olan "komşumuz"la yakınlaşmaya da katkıda bulunmaktadır. Dil farklılığından dolayı iletişim kurmada karşılaşılan güçlükler, bu ders veya seminerleri takip etmiş olanlar için artık açıklanabilir ve anlaşılır olmaktadır. Bu güçlükler mitlerinden arındırılmakta, dışlama veya araya mesâfe koyma sebebi olmaktan da çıkmaktadır.
Dersler çökkültürlü bir etkileşim işlevi görmektedir. Dil öğrenimini, "ötekiyle" tanışma ve onun dilsel zenginliği hakkında bilgilenme eşlik etmektedir. Dahası, öğretmenlerin Türkçe öğrenme arzusu, Azınlık öğrencileri açısından da çok olumlu bir etki yaratmaktadır. Çünkü öğrenciler, kendilerine Yunanca öğretmeye çalışan bu öğretmenlerinin, aynı zamanda öğrencilerinin dilini öğrenmek için de çabaladıklarını görmektedirler. Dil öğrenimi böylece daha genel bir iletişim ve kültürlerarası temas boyutu kazanmaktadır. Ayrıca bu girişim, sembolik olarak, "öteki"nin farlılığının kabulü ve bu farklılığa saygı anlamına da gelmektedir. Bu ders ve seminerler, işte bu nedenle, birçok Azınlık mensubu tarafından, gerçek, samimi, yani lâfta kalmayan bir iletişim arzusu olarak algılanmaktadır.
2012-2013 ders yılında, bu dersler Ksanthi (İskeçe), Komotini (Gümülcine) ve Aleksandrupoli (Dedeağaç) KESPEMlerinde düzenlenmektedir. Dersleri 684 öğretmen takip etmektedir.